Sevmek

     Kalbimde derin bir yeri olan birinin  yanından evime dönerken metrobüse bindim. Metrobüs hayatımın vazgeçilmezlerinden. Evim her yere uzak bir bölgede olduğu için hayatımı  epeyce kolaylaştırıyor. Eskiye oranla çok kalabalık olduğunu da söylemeden geçemeyeceğim.

     Metrobüste düşüncelere dalmış yolun akışını izlerken birden bir amcanın bir grup insanla konuşmasını dinlerken buldum kendimi. Seksen sekiz yaşında olduğunu söylüyordu. Birden rahmetli eşinden konu açıldı. Onun için minnet dolu cümleler kuruyordu. Bir bayan: “Eşiniz yaşarken de kıymetini bilir miydiniz?” dedi. Amcayı görmüyordum sadece kulak misafiri idim. Amcayı gören bir yönde değildim. Sesi bu  soru karşısında hafif öfkeliydi. “Bilmem mi?” dedi. “Dünyaya yeniden gelse, onun için öl deseler elli kez ölürüm.”dedi. Amcanın sevdası yüreğinden sözlerine taşıyordu. “O benim elim, ayağım, kolumdu. Kadınlar dünyanın en değerli varlıklarıdır.” dedi. Bu denli sevgili oluşu, kadınlara olan saygısı duygulandırdı beni. Günümüz aşklarının geçici birer heves oluşu, çıkarlarına cevap vermeyen insanların değişmesi, istekleri gerçekleşmediği için hırçınlaşan insanların sevmek dedikleri şey değildi amcanın bahsettiği. En zor günlerde bile sevdiğinin dizinin dibinde oluşuydu onun anlattığı. Karşılıklı emek, sadakat, vefaydı. 


                                                                                                                                             Çiğdem Çelebi
                                                                                                                                                 15.09.2017

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fırıncının öyküsü

Nedir kül çöreği?